Hayal Kahramanları Babet’te

Telefonumda Hayal Kahramanları’nın ilk iletisi 26 Kasım 2017 Pazar gününü gösteriyor. Ruhan grubu kurmuş. Sonra yazışmalar başlamış. Satırlar, satırlar… Aynı gün Tülay “Ben de gelirim. Çocuklarla kitap atölyesi yaparım” demiş.
Bugün 19 Ocak 2018 Cuma. Sözümüzü tuttuk. Pek çok kişinin özenli emeği olan videomuzu Şırnak’ın İdil İlçesi Babet Mezrası İlk Okulu’na ilettik.
Videoda çok farklı meslek gruplarından tanınan ya da tanınmayan kişiler çocuklara seslendiler. Onlara hangi mesleği yaparlarsa yapsınlar bolca okumaları ve çok çalışmaları gerektiğini söylediler. Aralarında baş hemşire, doktor, itfaiye görevlisi, aşçı, doktor, asker, futbolcu, öğretmen, yazar vb. vardı.
Elimizde videomuzla bahçeye girdiğimizde önce eski okulu gördük. Instagram’da paylaştığım ilk görüntü burasıydı. Neredeyse yıkılacakmış gibi görünen iki sınıflı bir okuldu. İçeriyi hızla gezdim ve dışarı çıktım.
Ardından bahçedeki yeni okula geçtik. 4 derslikli yeni okula henüz taşınmışlar. Okulun resmi açılışı, Kübra ve Sedef Öğretmen tatildeyken yarıyılda olacakmış.
Çocuklarla buluşmamız burada oldu. Okulda 22 çocuğun elimize verdiği mektuplarla karşılandık. Resimler, satırlar ve renklerle dolu zarf gibi yapılmış kâğıtları kucakladık. Bu kâğıtlar, bizi tanımadan ya da görmeden sevmiş çocukların duygu ve düşüncelerini içeriyordu. Bu karşılanmayla günümüz daha da güzelleşti… Belli ki Kübra Öğretmen hepimizi çok anlatmış.
Bu sırada gözümüze çarpan ayaklı tahtadaki yazı çok tanıdıktı: “Günün iyiliği: Sokakta kalmış bir hayvanı besle.” Ne mutlu iyilik fikirlerini paylaşanlara, çoğaltanlara ve Babet’e kadar ulaştıranlara…
Elektriğin kesik olmasının yanı sıra; projeksiyon aygıtının eskiliği, ses düzeninin yetersizliği vb. teknik güçlüklere karşın kısa videoyu jeneratörden destek alarak izledik. Görüntüde kendi adlarını duyan çocukların şaşkınlıklarına, gülümsemelerine ve sevinçlerine tanık olduk.
Videoyu izleyen büyükler, çocuklardan daha az şaşkın değildi… Görüntülerdeki meslek sahipleri ülkemizin ve KKTC’nin farklı bölgelerinde yaşıyordu. Sakarya, Marmaris, Trabzon, İzmir, Ankara bunlardan sadece bir bölümüydü. Bunca iyi yürekli insan nasıl bir araya gelmişti? İnanamamış gibilerdi. İkili konuşmalarda bunları açıkça ifade ettiler.
“Çocuklar, Sokaklar ve Kitaplar” adlı atölyeye 22 çocuk, 12 öğretmen, veliler ve okulun diğer konukları katıldı. Çocuklar oyun oynadı, küçük kümelerde canlandırma ve doğaçlamalar yaptı. Büyükler izledi, çocukları farklı rollerde gördü ve bizce düşündü, düşündü…
Hava kararmaya başlayınca çalışmayı bitirdik ve çocukları yanımızda getirdiğimiz kitaplarla tanıştırdık. Onların yaşlarına ve gelişim dönemlerine uygun kitaplar hakkında “Bu kitapların içinde yazılanları kimler merak ediyor, kimler okumak istiyor?” sorularını sorduk. Yüksek sesle “Bennn!” yanıtını aldık. Heyecanları görülmeye değerdi…
Kübra Öğretmen çocukların kitap okumayı çok sevdiklerini pek çok kez vurguladı. Onlara, karne alacakları gün “tatil kitaplarına” kavuşacaklarını müjdeledik. Kitapları karnelerine eşlik etsin istedik. Uğur Böcekleri’nin minik afişi evlerine ertesi gün gitsin dedik.
Daha sonra çocukları evlerine göndermek üzere bahçeye çıktık. Fotoğraflar çektirdik. Kısa videolarla seslerini kaydettik. Birbirimize el sallayarak vedalaştık.
Sonra öğretmenlerle sohbetimiz başladı. Öğretmenlerimizin ikisi Babet İlkokulunda, diğerleri ise çevredeki okullarda görevliydi. Yaklaşık bir saati geçen iç dökmelerimizle çocukları, öğretim programlarını, yöntem ve teknikleri, sorunları, olası çözümleri vb. konuştuk. En çok “kitap okumalıyız” vurgusunu paylaştık.
Öğretmenlerimize armağan olarak getirdiğimiz kitapları, ajandaları ve kitap ayraçlarını verdik. Sosyal medyadan bizi izleyin, bize yazın ve bizimle paylaşın dedik.
Efkan bu arada bahçede kalan ya da oynayan çocuklarla minik çekimler yaptı. Onların duygu ve düşüncelerini kalıcı kıldı. Sonra Kübra Öğretmenle de bir kayıt yaptı.
Okuldaki işlerimiz bitince İdil’e doğru yola çıktığımızı düşünerek bizi havaalanından alan araca bindik. Korucu Murat, Babet mezrasında bir evin önünde durdu. Sıra yemekte diyerek bizi evine davet etti.
Dört çocuklu ve akrabalarla dolu evin, sobalı büyükçe odasına yerleştik. Yer sofrasında emekle hazırlanmış lezzetli yemeklere sohbetimizle eşlik ettik. Evin hanımı biraz da bizim ısrarımızla yanımıza geldi ve birlikte yemek yedik. Evdeki akrabalar ve çocukların tümü çevremizde oturdu. Bizi izledi.
Yemek bittiğinde videonun uzun olanını izledik. Bu kez şaşırma sırası evdeki yetişkinlere geldi. Çocukların adlarını duydukça “…’nın kızı, …’nın oğlu” vb. diyen yorumları dinledik. Kübra Öğretmen video eşliğinde Murat Bey ve akrabalarına açıklamalar yaptı. Konuştuk, dinledik… Dinledik, konuştuk…
İdil’e dönme zamanımız gelmişti… Murta Bey’in akrabalarından biri, bizi İdil Öğretmenevine getirdi. İki saate yakın süre İdil Öğretmenevinde Kübra Öğretmenle birlikte oturduk. Dinledik, konuştuk… Konuştuk, dinledik…
Kübra Öğretmenin, Murat Beyle bizi havaalanından alarak başladığı ev sahipliği bugün havaalanında ayrılıncaya değin güler yüzle ve içtenlikle sürdü. Konuşmalarımızın pek çok yerinde “bu hayalim gerçekleşti ya, artık daha çok şeyi hayal edeceğim” dedi.
Samsunlu Kübra Öğretmen, hep İstanbul’da yaşamış. Küçükçekmece’de oturuyorlarmış. İdil’e altı yıl için sözleşmeli öğretmen olarak gelmiş. Henüz on beş aylık bir öğretmenmiş. Sınıf öğretmenliği ve okul müdürlüğü yapmaktan mutluymuş. Birinci ve ikinci sınıfı okuttuğu öğrencilerini çok seviyormuş.
Üç ve dördüncü sınıfların öğretmeni olan Nusaybinli Sedef Öğretmenle de iyi anlaşıyormuş. Geçici öğretmen kadrosunda olan Sedef Öğretmen Mart’ta görevini bırakacakmış. Psikolojik danışman olan, kadro açılmadığı için sınıf öğretmenliği yapan Sedef Öğretmen bize İdil’e gidinceye değin eşlik etti. Sık sık birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu iletti.
Kübra Öğretmen, 2018’de sadece çocuklarla değil, onların velileriyle de çalışmak istiyormuş. Velileri çeşitli becerilerle donatmak bu yıl için hedefiymiş. Kendiyle ilgili hayallerinin başında yüksek lisans yapmak varmış. Bir öğretmen olarak katılması ve kendini geliştirmesi mümkün olan kongre, seminer, eğitimler konusunda bilgi paylaştık. Hepsini not aldı. Olabildiğince katılacağını söyledi. En çok da Efkan’ın kendisine bir armağan olarak sunduğu Kutudaki Akademi eğitim yazılımına heyecanlandı. Gözleri başka türlü parladı.
Sözün sonuna gelince… Babet mezrasının çocukları için 26 Kasım’da başladığımız hayal yolculuğumuzu 19 Ocak’ta bitirdik. Bundan sonrasında Kübra Öğretmenin hepimizle sürdüreceği iletişim var. Çocuklardan haber alacağız. Onlara selam ve sevgi göndereceğiz. Sonra… Sonrasını hepimiz yine el ele vererek getireceğiz…
Hepinize tek tek teşekkür ederiz. Hepimizin, birbirimizin varlığıyla ülkemizi ve dünyayı güzelleştireceğimize inancımız sonsuz…
Sevgilerimizle…
(Bu yazı 19 Ocak 2018 tarihinde yazılmış ve 1 Şubat 2018 tarihinde Tülay Üstündağ tarafından gözden geçirilerek yayına hazırlanmıştır.)

Tülay Üstündağ – Efkan Kaya 1 Şubat 2018

One thought on “Hayal Kahramanları Babet’te”

  1. İlk defa duydum sizi. Etkileyici ve zihin açıcı gözüküyorsunuz. Takip etmek isterim. Umarım, aynı mekanda birlikte de oluruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir